“Çocukluğum babamın ayık tek bir akşamını bile görmeden geçti.”
Bir şehir düşünün, alkol mimlenmemiş olsun ve “iki gece üst
üste içildiği zaman” çok içilmiş sayılmasın. Bir kasaba düşünün, “zamanın
ilerlediği tek yer meyhaneler” olsun. Bir meyhane masası muhabbeti hayal edin,
içinde Proust’un, Borgess’in, Beckett’in ya da Bukowski’nin adı geçsin. Bolca
bira, tutkulu bir aşk, tutunamayan bir yazar, ne şehirli ne kasabalı olabilmiş
insanlar, Vito Bar - nam-ı diğer Engin’in Yeri ve Lüleburgaz… Aslında 1001 Fıçı Bira, ne birinin ne de
diğerinin; ama ayrı ayrı her birinin hikâyesi.
Roman ve hikâye yazarlığının yanı sıra Taraf Gazetesi’nde
tiyatro eleştirileri ve çeşitli mecralarda edebiyat üzerine yazan, aynı zamanda
İMC TV’de Kültür Sanat Editörü olan Ferhat Uludere’nin yayımlanmış ilk romanı olan ve Yitik Ülke Yayınları tarafından yeniden
basılan 1001 Fıçı Bira, yazar hakkında
kısa bilgilerin yer aldığı ilk sayfalardan itibaren çakırkeyif bir sürükleyiciliğe
sahip. Kendisi de Lüleburgazlı olan Uludere’nin kendi yaşanmışlıklarından yola
çıktığı kitapta, her gün tekrarlanan rutinler eşliğinde ve günleri kasaba
yaşantısının sıkışıp kalmış döngüsel zamansallığında –kimi gün sabahtan ertesi
sabaha dek- içerek geçen insanların (Kayhan, Gonz, Engin, Gürsel, Gökse ve
diğerleri) hayatının, Kel Şükrü’nün oğlu Feryat’ın büyük aşkı Şehrazat’ın
yıllar sonra kasabaya geri dönmesiyle karışmasına şahit oluyoruz. Engin’in
Meyhanesi-Malik’in yeri-Haydarpaşa Apartmanı ana hattında; Lüleburgaz-İstanbul
arasında seyir eden kitap, Sevmek Zamanı misali, yokluğunu sevdiğimiz
insanların zihnimizdeki imgesini yerle bir eden varlıkları ile yitirilmeye
mahkum bir aşkı ve ‘kasabalılık’ olgusunu oldukça sarsıcı biçimde dile
getiriyor.
Küfür, argo, şiddet, yer yer de cinsellik unsurlarıyla
“sokağa” ve doğallığa yaklaşan kalemleriyle kemikleşen okuyucusunda “bizden”
duygudaşlığı yaratan, edebiyat alanında beğeniler üzerinden ayrım unsuru
oluşturan ve son dönem alternatif çağdaş Türkçe edebiyatının öne çıkan isimlerden
Emrah Serbes, Alper Canıgüz, Hakan Bıçakcı, Murat Uyurkulak gibi yazarların yer
aldığı Afili Filintalar’ın bir parçası olan Ferhat Uludere, 1001 Fıçı Bira’da, iddialı ve cafcaflı
olmayan diliyle sadeliğin ve samimiyetin taşıdığı kendinden menkul iddiayı ortaya
koymayı başarıyor.
* Agos Kirk/Kitap, Nisan 2013
Yorumlar
Yorum Gönder