Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dil Benim İçimde, Ben Dilin İçindeyim

Yazar bir kitap yazar, ama kitap henüz yapıt değildir, yapıt ancak, ona özgü bir başlangıcın yamanlığında, varolmak sözcüğünün, yapıt onu yazan biriyle okuyan birinin içlidışlılığı olduğunda tamamlanan olayın, kendisi tarafından dile getirildiğinde yapıttır. Maurice Blanchot- Yazınsal Uzam İnsanoğlu bir dilin içine doğar, onun içinde büyür ve şekillenir. Anadili denilen bu aidiyet biçimi, düşüncenin tüm olanaklılık ve olanaksızlıklarını belirleyen bir taraftır ve insan, çoğu zaman bu sınırların, bu pasif olma halinin çok farkında değildir. Bu nedenle edebi bir metin yazmak, bir sanatsal pratiğin yapıt haline gelmesi ve okumak kolaylıkla üstesinden gelinebilecek süreçler değildir. Bireyselliğimizi ortaya koyduğumuzu ya da tarihsel özne olduğumuzu düşündüren her çırpınış aslında içinde sakladığı bencillik tarafından bu süreci sekteye uğratır. Blanchot’nun Yazınsal Uzam ’da söz ettiği yalnızlık ve ölüm temaları, yazarın ya da okuyucunun “Ben” kalma ısrarındaki yıkıcı işe yaramaz