Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çevre Dostu Bir Kitap: Vahşi Huku

Güney Afrikalı hukukçu Cormac Cullinan, Vahşi Hukuk adı kitabında bütünsel faydanın insan merkezli düşünce sistemleri yerine ancak ve ancak yeryüzünün çıkarını gözeten bir yeryüzü içtihadıyla mümkün olacağını söylüyor. Modernleşmenin bir ayağı, insanoğlunun geliştirdiği alet ve edevatın gelişmişliğiyle, bu gelişmişlik de üretim araçlarının ne derece teknik üstünlüğe eriştiğiyle ölçülür. Üretim, doğal kaynakların tüketilebilir duruma ya da hammadde haline dönüştürülme işlemidir bir nevi ve bu, canlılar aleminde insan türünü ayırt eden vasıfların başında gelir. Diğer bir deyişle, doğayı hâkimiyet altına alabilme, doğayı değiştirip dönüştürebilme kapasitesidir bu. Ancak bu vasıf, yani bilimsel ve teknik gelişmeler insanoğlunun ortalama ömrünü uzatmakla beraber, eş zamanlı olarak onun sonunu da getiriyor. 20. yüzyılın sonlarından itibaren, ama özellikle de 21. yüzyılda dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen doğal felaketler, yeryüzünün katledilişinde insanların payının ne d

Çocukluğu yarım kalanlara adanan bir kitap: Haziran’da Bir Fidan

Ölümün yaşı olmaz elbet; ama ölümün erken geleni olur. “Devlet Dersinde Öldürülmüş Çocuklar” listesi uzar gider yıllardır Türkiye’de CANSU KARAGÜL Ölümün yaşı olmaz elbet; ama ölümün erken geleni olur. “Devlet Dersinde Öldürülmüş Çocuklar” listesi uzar gider yıllardır Türkiye’de. O listeye adı son eklenenlerden birisi de Berkin Elvan’dır. Direniş sırasında evinden ekmek almaya çıkıp polisin gaz bombası kapsülüne hedef olan; 14’ünde bize veda eden, 15’inde bizim ona veda ettiğimiz “Umudun Çocuğu…” Bir haziran günü yitirdik Berkin Elvan’ı ve yine bir haziran günü, bir daha çocuklar öldürülmesin diye Berkin’e ve öldürülen tüm çocuklara adanmış öykülerden derlenen bir kitap yayınlandı Ayrıntı Yayınları tarafından. Levent Turhan Gümüş’ün derlediği kitapta farklı ideolojik görüşlerden, farklı meslek gruplarından ve farklı yaşlardan pek çok insan bu kitapta bir araya geldi. Onları buluşturan temel payda arka kapakta şöyle ifade ediliyor: “…insanlığımızı kaybettiğimiz yer,

Edebiyata atılan ilk adım öyküleri

CANSU KARAGÜL Yazmaya hevesli çoğu insan doğru zaman geldiğinde, ‘olduğunu hissettiğinde’ başkalarıyla paylaşır yazdıklarını. Metin, işte o zaman, okurla buluştuğu vakit yapıt olur. Yazan pek çok insan bunu sezinlediğinden olsa gerek, dağınık, eli yüzü biçimsiz bir halde karşılaşmaktan çekinir okurla. Karşılaşmanın bir zamanı vardır, geldiği ancak ve ancak yazan kimse tarafından hissedilen. Bu anlamda, genç yaşta yazılan ve basılan ilk kitaplar büyük risk taşır. Edebiyat bahçesinde yeşermeye yüz tutacak bir tohum mu, yoksa hiç tutmayacak bir fidan mı olduğunu belirler o metinler yazar açısından. İşte ‘Cumartesi Yalnızlığı’ da o ilk kitaplardan. ‘Yazdığım ilk öyküleri/şiirleri okusaydınız…’ Selim İleri’nin 19 yaşındayken yayımlanan ve kırk altı yıldır süren edebiyat macerasını başlatan ‘Cumartesi Yalnızlığı’, toyluğunda ustalık hissedilen bir metin. İçinden, “yazdığım ilk öyküleri/şiirleri okusaydınız bir daha yazdıklarımın yüzüne bakmazdınız” diye geçiren yazar ve şairlerin ak

Cennet ve cehennem arasındaki ince çizgi

CANSU KARAGÜL Yeraltı edebiyatının hâlâ, ‘milli değerlerimiz’le örtüşmediği gerekçesiyle ‘edebiyattan başka her şey’e benzetildiği ülkemizde bugüne kadar kitapları en çok muzır neşriyata takılan edebiyatçılardan biri olan ve kitaplarının tamamına yakını Ayrıntı Yayınları tarafından Türkçe’ye kazandırılan Chuck Palahniuk’un son romanı ‘Lanetli’, Palahniuk okurlarına yine kıvrak, mizahi ve kışkırtıcı bir dünya sunuyor. Daha önce ‘Tıkanma’ (Choke) ve ‘Ölüm Pornosu’ (Snuff) isimli kitaplarına,  –ikincisine kuvvetle muhtemel, isminde sakıncalı sözcükler fihristinde geçen kelimelerden birini barındırıyor olması sebebiyle– Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından, ‘halkın ar ve haya duygularını incittiği’ öne sürülerek dava açılan, ancak her iki davası da beraatla sonuçlanan yazar bu defa, cennetten cehenneme düşen 13 yaşındaki Madison’un tehlikeli macerasına eşlik etmeye çağırıyor okuru. Gösterge imparatorluğu Standardın üstündeki gözlem kabiliyeti ve özgün kalemi sayesi